Berlin
Berlin, hem Almanya’nın başkenti olup hem de tarihi yapıları, müzeleri ve genel havasıyla bohem bir şehirdir. Bolca turist ağırlayan bir şehir olup, gezilecek yerleri ile ziyaretçilerinin memnun ayrılmasını sağlamaktadır. Aynı zamanda Berlin, Avrupa’nın sanat ve kültür merkezi haline gelmiştir. Bu nedenle sanatın her türü ile ilgili bir aktivite veya gezilecek yer bulmak Berlin’de mümkündür. Berlin de en çok dikkat çeken durum ise ağaçlarla kaplı bir şehir olmasıdır. Şehrin her sokağında neredeyse ormanlık alan veya ağaçlarla kaplı bir yer bulmak olasıdır. Sıkılmadan, bol gezme ile dolu ve doğanın korunduğu bir yerde tatil yapmak istiyorsanız Berlin, ideal bir şehirdir.
Gezilecek ve Görülecek Yerler
Brandenburg Kapısı:
Brandenburg kapısı, 18. Yüzyılın sonlarına doğru inşa edilmiş ve Berlin’in sembolü haline gelmiş tarihi bir yapısıdır. Yapıda kullanılan mimari neo klasik olup, Berlin’deki neo klasik mimarisinin en güzel örneklerinden biri olmaktadır. Brandenburg kapısına 1793 yılında Quadrige adlı atlı bir heykel eklenmiş ancak 1806’da Napolyon Berlin’i ele geçirmiş ve bu heykeli de beraberinde götürmüştür. 1814’te Napolyon’un tahtan inmesi ile beraber heykelin Berlin’e geri dönüşü sağlanmıştır. Brandenburg kapısı, zamanla Berlin’i simgeleyen bir yapı haline geldiği için, en çok ziyaretçi alan yerlerden biri haline gelmiştir. Gezilmesi ve görülmesi gereken Berlin’in sembolü olan bir yerdir.
Alman Parlamento Binası:
Alman parlamento binası, 1882 yılında parlamento binası tasarlamak için düzenlenen bir yarışmayı kazanan mimar Paul Wallot tarafından tasarlanmıştır. İnşası ise 1894 yılında tamamlanan bina, bütün şehri gösteren muazzam manzarası ile büyük beğeni toplamıştır. Binanın en çok dikkat çeken özelliği, cam kubbesinin olmasıdır. Tam tepe kısmında Reichstag adı verilen bir cam kubbesi yer almaktadır. Cam kubbeye vuran ışıklar aynalar aracılığı ile binaya yansıyıp, hoş bir görünüm sergiliyor. Aynı zamanda işlevsel olan parlamento binası, yağmur suyunu arıtıp kullanabilen mekanizmalı ve güneş panelleri ile elektrik üretebilen bir yapıya sahiptir.
Alexander Meydanı:
Alexander meydanı, Berlin’in Mitte ilçesinde bulunan ve yerli halkın buluşma noktası haline gelen yerdir.
Alexander meydanı, Berlin’in Mitte ilçesinde bulunan ve yerli halkın buluşma noktası haline gelen yerdir. Almanya’nın en büyük meydanıdır. Konum olarak Spree nehri ile Berlin Katedralinin yakınlarındadır. Yerli halkın “Alex” diye adlandırdığı bilinmektedir. Meydanın özelliği ise içinde Berlin manzarasının 360 derece görüldüğü Berliner Fernsehturm yani televizyon kulesinin bulunmasıdır. Meydanın ismi ise 1805 yılında Berlin’e ziyaret eden Rus Çarı I. Alexander’dan alınmıştır. Berlin’de gezilmesi gereken yerlerdendir.
Müzeler Adası:
Müzeler adası, müze dolaşma tutkunları için harika bir yer olan içinde 5 müze olan bir adadır. Ada, Berlin’in Spree nehri üzerinde minik bir konumda olmaktadır. Müzeler, Berlin’in tarihine ve kültürel değerlerine ışık tutan öğeleri barındırmaktadır. Adanın içinde yer alan müzelerin isimleri; Bade Museum, Neues Museum, Alte Nationalgalerie, Alles Museum ve Pergamonmuseum’dur. Müzeler adası UNESCO Dünya Mirası Listesine giren bir ada olmasıyla da gezilmesi gereken yerlerdendir. Müzede sergilenen değerlerde Antik Yunan, Mısır ve Mezopotamya eserleri bulunmasının yanı sıra 6000 yıllık eserleri de görmek mümkündür. Tarih dolu bir gezinti için uğranılması gereken müzelerdendir.
Charlottenburg Sarayı:
Charlottenburg Sarayı, savaşlardan büyük oranda hasar almış ve yok olmuş bir saraydır. Ancak kalıntıları hala bulunmaktadır. Tarihi bir değeri olan binada o bölgede 400 yıl boyunca hüküm sürmüş olan Hohenzollern hanedanı yaşamıştır. Saray, barok mimarisiyle yapılmış olup, içinde Porselen odası, Oval salon, Park ve parktaki mozoleler yer almaktadır. Bu nedenle Berlin’de görülecek ve gezilecek yerlerden biridir.
Berlin Katedrali:
Berlin katedrali, Berlin’in bir diğer sembolü olan ve 1700’lü yıllarda inşa edilen bir yerdir. Mimarisinde barok tarzı görülmektedir. 1822 yılında modellendirmesi yapılıp 1894 yılında ise yıkılarak tekrar yapılmıştır. Yıkılıp, tekrar yapılması ile neo, barok tarzda mimari kullanılmış ve 1905 yılında inşası tamamlanmıştır. Katedralin, ziyaretçiler tarafından en çok beğenilen yeri ise merdivenlerde tepeye çıkıldığında panoramik bir Berlin manzarasının görülmesidir. Berlin’de gezilmesi gereken yerlerdendir.
Checkpoint Charlie:
Checkpoint Charlie, Berlin’in Doğu ve Batı olarak ayrılması ile ortada ana geçiş noktası olan yerdir. Bir dönem boyunca yerli halkın geçmesi yasak olan bir ana geçişti ancak daha sonra 1961 yılında halka açılmıştır. Günümüzde müze olarak kullanılan bir yerdir ve içinde değişik eserler, resimler görülmektedir.
Holocaust Anıtı:
Holocaust Anıtı, Yahudi soykırımı yaşandığı sırada hayatını kaybetmiş olan Yahudilere adanarak yapılan ve yapımı 2004 yılında biten bir anut mezarıdır. Anıtın alanı 19000 metre kareden oluşuyor. Her bir bloğun üzerinde Yahudilerin kendi özel törenlerinden ve efsanelerinden oluşan metinler yazmaktadır. Anıt, görülmesi gereken, kafaları karıştırıcı derecede değişik olan yapıdır. Aynı zamanda anıtın içinde Yahudi Soykırımında ölen 3 milyon kişinin isimleri yer almakta ve bu yönüyle de ziyaret edilmesi gereken yerlerdendir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder