Trabzon Gezi Rehberi

Hani bazı yerler için “yeryüzü cenneti” derler. Trabzon da buna müsemma şehirlerden ilk akla gelenidir. Kendine aşık eden, büyülü bir şehir, Karadeniz'in kucağına kurulmuş, göreni kendine hayran bırakıyor. Trabzon’a bir kez seyahat ederseniz, kendinizi yeniden gitmek için bahaneler ararken bulabilirsiniz. Orada yenen yemeğin lezzeti bir başka, toprağın kokusu bile bir başkadır. Hayal edin şimdi; sessiz bir dağ yolunda, yanınızda akan suyun sesi ve nefesinizi içinize çektiğiniz anda ciğerlerinize dolan yemyeşil ağaçların kokusu. Tek kelimeyle huzur diyebileceğimiz eşsiz memleketlerden biri; Trabzon.

Trabzon’un tarihi 4000 yıl kadar öncesine uzanıyor. Binlerce yıl içinde Trabzon’u sayısız imparatorluk ticaret limanı olarak kullandı. İhtiyaç için mükemmel bir liman oluşturması bir yana, sayısız doğal kaynakları ve tatlı su bakımından zengin olması Trabzon’u vazgeçilmez kılıyordu. Osmanlı Devleti’nin fethinden önce Trabzon bağımsız bir şehirdi. Halkı Rumca konuşan Yunanlardan oluşuyordu. İlk adı Trapezo’dur. Garip gelebilir ama “masa” anlamına gelir. Sebebi ise kentin eski yerleşim yerinin masaya benzemesi olarak rivayet edilir. Osmanlı Devleti’nin fethinden sonra halk İslam’ı kabul edip Türkçe konuşmaya başladı. Ama anadilleri Pontusça (Karadeniz Rumcası) ve Lazca buna pek yatkın değildi. Hali hazırda kullandıkları dilde “b – d – g – ı” gibi harfler bulunmuyordu. O yüzden dil deforme olmaya başladı, örneğin; “balık” için “paluk” dediler. 10 asırdan fazladır Türkçe konuşulduğu halde, lehçe kendini korumaya devam ediyor.

Trabzon’da Gezilecek Yerler

Trabzon’da gezilecek yerler deyince ilk akla gelen Sümela Manastırı olabilir. Manastırın tam olarak ne zaman ve nasıl inşa edildiği bilinmiyor. 1923 yılına kadar Ortodoks kilisesi olarak görevini yapıyordu. Daha sonra müze olarak hizmet vermeye başladı. Burayı görmeden önce hakkında söylenen bir çok güzel şey size abartı gelebilir. Ama kendi gözünüzle gördüğünüzde hepsine hak vereceksiniz. Manastıra çıkabilmek için önce uzun ve dolambaçlı yollardan geçip sonunda kale gibi duran duvarların önüne geliyorsunuz. Kapıdan içeri girdiğinizde ise başka bir zamana, başka bir dünyaya ışınlanıyorsunuz. Adeta içerisinde bir şehir kurulmuş. Pazar yerleri, hamamları, kütüphane ve ibadet yerleri ile şahane bir yapıdır. Küçük “pencerelerden” baktığınızda yemyeşil dağların tam ortasında durduğunuzu görürsünüz.

İlginizi Çekebilir : Harikalar Diyarı Trabzon’a Yolculuk

Trabzon’da gezilecek yerler için sıradaki adresimiz; Uzun Göl. Tamamen doğanın bir armağanı diyebileceğimiz muhteşem bir yer. Kayalar Haldizen Deresi’nin yolunu kapayınca bu göl oluşmuştur. Onlarca bitki türü ve 250 adet kuş türü olduğu tespit edilmiş. Gölün etrafında yürüyüş ve bisiklet turu yapmak çok keyifli aktiviteler olacaktır.

Şimdiki durağımız Çal Mağarası olacak. Mağara 400 metrelik bir yürüyüş yoluna sahiptir. Bu yüzden dünyanın en büyük 2. mağarası olarak kayıtlara geçmiştir. Bu şahane yerde şelale ve ufak bir gölet bulunuyor. Buraya girdiğiniz andan itibaren ruhunuzun dinlendiğini hatta tazelediğini hissediyorsunuz. Trabzonlular bu mağaranın astıma iyi geldiğini söylüyor.

Atatürk Köşkü ve Trabzon Müzesi, Trabzon’da gezilecek yerler için şehir turu olabilir. Köşkte Atatürk’e ait tablolar, mutfak eşyaları, halı ve mobilya gibi birçok eşya bulunuyor. Köşkü köşk yapan özelliği ise harika bir taş işçiliği ile yapılmış olması. Gördüğünüz her yere dokuma isteği uyandıran, tertemiz bir işçilikle yapılmış bembeyaz bir köşkten bahsediyoruz. Atatürk’ün anısına yakışır bir hatıra olarak görmek isteyebilirsiniz. Bu hatıralardan biri de Trabzon Müzesi’dir. Diğer adı Kostaki Konağı olarak bilinir. Atatürk Köşkü’ne nazaran, daha çok batılı bir mimarisi vardır. Atatürk ve eşi Latife Hanım burada misafir olmuşlardır. Bu da konağın önemini kat be kat artırıyor.

Trabzon’da gezilecek yerler elbette bunlarla sınırlı değil. Bu harika şehirde sizin de keşfedeceğiniz yerler olabilir. Birbirinden güzel parklarını ve seyir tepelerini biz anlatmayalım, siz görün...