Lüksemburg Gezisi
Avrupa ülkeleri denildiği zaman akla büyük ülkeler geliyor ancak küçük ülkelerin de olduğunu bilmemiz gerekiyor. Lüksemburg, Avrupa'da yer alan küçük ülkelerden biri. Denize kıyısı olmayan ülkenin komşuları Fransa, Belçika, Almanya. Ülke küçük olmasına rağmen bulunduğu konum itibariyle oldukça önemli bir ülke. Ekonomik anlamda oldukça gelişmiş bir ülke olan Lüksemburg, kişi başına düşen milli gelir hesaplamasında dünyada birinci sırada yer alıyor. Özgürlük açısında da dünya listesinde en başta bulunan ülke, içkiye aşırı derecede düşkün olmasıyla birlikte listenin başında bulunuyor.
Ülkenin başkenti Lüksemburg, iki kere (1995-2007) Avrupa Kültür Başkenti seçildi. Ülke genelinde bol miktarda tarihi eser bulunsa da eserlerin büyük çoğunluğu ülkenin başkenti olan Lüksemburg'da bulunuyor.
Lüksemburg İklimi Nasıl?
Ülke, dağlık olduğu için kışın ılık, yazın ise sıcak geçmekte. Sıcaklığın fazla olduğu aylar temmuz ve ağustos ayları olduğu için tatil için bu aylar tercih ediliyor. Sonbahar ve ilkbaharda yağmur yağışları yüksek miktarda görülmektedir. Ülkenin kuzeyi ve batısı diğer bölgelere göre daha fazla yağış almaktadır.
Lüksemburg'a Nasıl Gidilir?
Ülkeye direkt uçuş bulunmadığı için Brüksel'e vardıktan sonra 3-4 saatlik tren yolculuğu yaparak ülkeye varmak mümkün.
Lüksemburg'da Konuşulan Diller Hangileri?
Ülkede üç farklı dil resmi şekilde kullanılıyor. Bunlar: Lüksemburgca, Fransızca ve Almanca. Üç resmi dil olsa da her dil farklı alanlarda ön plana çıkarak kullanılmaktadır. Ülke genelinde konuşulan dil Fransızca iken resmi yazışmalar da Fransızca yapılıyor. Okullarda eğitim verilirken Almanca öğretiliyor. Ülkemizde İngilizce eğitimi verildiği gibi Lüksemburg'da Almanca öğretiliyor. Okulların yanı sıra gazete ve dergilerin büyük bir çoğunluğu Almanca olarak karşımıza çıkıyor. Ülke genelinde Lüksemburgca kullanılsa da Fransızca, Almanca gibi diller de kullanılıyor. Bunun yanı sıra Portekizce ve İtalyanca da sıklıkla kullanılan diller arasında yer alıyor.
Lüksemburg Gezilecek Yerler
Lüksemburg'un aynı adıyla anılan şehri Lüksemburg'da iki farklı kent yapısı karşımıza çıkıyor. Eski geleneği bünyesinde barındıran ve modern hatlardan uzak olan bölgeye Ville Haute adı veriliyor. Yeni, modern hayatı simgeleyen ve tursitlerin akın ettiği bölüme ise yeni kente ve Ville Basse deniliyor. Bu güzel ülkenin gezilmesi gereken muhteşem yerlere birlikte göz atalım.
*Yeşil Ağaçların Çevrelediği Yüksek Köprü Adolphe Köprüsü
Petrus Nehri üzerine kurulan köprü, 1900-1903 yıllarında inşa edilmiş. Kemerli bir şekilde tasarlanan köprü kent merkezini ve tren garını birbirine bağladığı için oldukça önemli. 153 metre uzunluğunda olan köprü, her yıl binlerce turist tarafından ziyaret ediliyor. Muhteşem yapısı ve devasa yüksekliğiyle büyük beğeni toplayan köprü 4 şerit şeklinde olduğu için ulaşımın kolaylıkla yapılmasını sağlıyor. Ülkenin yerli halkı, köprüyü ulusal bir sembol kabul ettikleri için her anlamda değer vermekte ve köprünün bağımsızlık sembolü olduğuna inanılmaktadır. Bu muhteşem köprü, inşa edildiği zaman ülkede hakimiyet süren Dük Aldolphe adını köprüye vermiştir. Köprünün inşa edilmesinin üzerinden uzun yıllar geçmiş olsa da köprü hala "yeni köprü" olarak adlandırılıyor. Lüksemburg'da muhteşem bir yapı görmek istiyorsanız bu güzel köprüyü ziyaret edebilirsiniz. Her an yeşil ağaçların çevrelediği köprü insanı huzura davet ettiği gibi modern hatların köprüde bulduğunu görerek mutlu olacaksınız. Lüksemburg'a geldiğiniz zaman görmeden gitmemeniz gereken en özel yerlerden biri Adolphe Köprü'dür.
*Yer Altı Tüneli ve Mağara Görmek İçin Bock Casemates'i Ziyaret Edebilirsiniz Ülkeye gezmeye gelen turistler özellikle bu muhteşem yer altı tünellerini görmeye geliyor. Bu güzel yapı, yüksek bir kayalığın alt kısmında yer alıyor. Zamanla şehrin gelişmesi ile birlikte Bock Casemates, şehrin merkezinde yer alan yapılardan oluyor. Muhteşem örneklerin yer aldığı bu yapı Dünya Miras Listesinde yer alıyor. Tüneller ilk olarak İspanyollar tarafından inşa ediliyor. 23 kilometre uzunluğu ile inşa edilen gizli tüneller 40 yıl gibi uzun bir süre sonra Fransız mühendis ve askerler tarafından genişletilmiş. Muhteşem savunma tünellerinden olduğu için Avusturyalılar tarafından da kullanılan tünel yine genişletilmiş ve şu an ki kullanışlı halini almıştır. İlginç yapısı ile her yıl ziyaretçi akımına uğrayan tünel ve mağaralar şehrin merkezine yakın bir bölgede bulunuyor.
*Görülmesi Gereken Tarihi Yapılardan Biri: Büyük Dük Sarayı
Eski dönemlerde hükümet sarayı olarak kullanılmak amacıyla inşa edilen saray, farklı kişiler tarafından kullanıldığı için her daim yenilenmiş ve özel yapı olarak kullanılmıştır. 2, Dünya savaşı sırasında hükümet konağı olarak kullanılan bu yapı tahrip edilmiş ve taverna olarak kullanılmıştır. Zamanla restore edilen saray günümüzde ziyaretçilerin sıklıkla ziyaret ettiği yapılardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Eski çağlardan izler taşıyan yapı, modern çizgilerin hakim olacağı şekilde restore edilmiş.
Lüksemburg Mutfağı Ülke genelinde tatlı su balığı bulunduğu için turna, alabalık, kerevit çeşitlerinin sofrada yer alması oldukça normal. Lüksemburg mutfağında kök bitkilere yer verildiği için ana yemeklerde patates sıklıkla kullanılmakta. Patates dışında lahana, Jambon, soğan, fasulye gibi yiyecekler yemeklerde kullanılıyor. Ülke etnik yapısı çeşitli olduğu için her mutfağa özgü yemeklere yer veriliyor. Alman, Fransız, Belçika mutfağının yanı sıra Portekiz ve İspanyol mutfağına yer veriliyor. Ülkeyi keşfettiğiniz zaman lüks bir restorana gittiniz ve her çeşit yemeğin mevcut olduğunuza şahitlik ettiniz. İşte bu durum şaşkınlık yaratmamalı, Lüksemburg her kültür ile etkileşim içinde olduğu için menüde ayrı kültürlerin yemeği bulunacaktır. Kısacası ülkenin mutfak kültürünün gelişmiş olduğunu bilmelisiniz. Ayrıca ülke içki konusunda oldukça ileri bir ülke. Her restoran ve kafede içki içmek mümkün.
Lüksemburg Festivalleri Ülkenin en önemli festivali yine ülkenin adını taşıyan Lüksemburg festivali olarak karşımıza çıkıyor. Festival her yıl yapılmakla birlikte ekin-kasım ayları arasında yapılıyor. Opera, bale gibi müzikal gösterilerin yanı sıra festivalde farklı etkinlikler düzenlenmekte. Muhteşem gösterilere ev sahipliği yapan ülkede festivaller Lüksemburg şehrinde yapılıyor. Bunun yanı sıra caz festivali ve rock festivalleri yapılmaktadır. Festival adı altında yapılan etkinlikler genellikle müziksel etkinlikler olarak karşımıza çıkıyor. Bu muhteşem festivallerden yararlanmak için ülkeyi ziyaret edeceğiniz ayı iyi belirlemelisiniz. Lüksemburg müzikal festivaline dahil olmak için ekim ayında ülkeye gelmeniz gerekiyor. 1 ay bir buçuk ay süren etkinlikler büyük yoğunlukta geçiyor.
Etiketler: Gezi rehberi, Lüksemburg