Adatepe Köyü Gezi Rehberi



Adatepe Köyü Gezi Rehberi

 Adatepe köyü, konum olarak Edremit körfezine bakan bir tepede yer alan, tarihi çok eski zamanlara dayanan bir köydür. Adatepe köyü hakkında bilinmesi gereken en önemli şey ise havasının İsviçre Alpleri ile beraber dünyadaki oksijeni en yüksek yer oluşudur. Bu nedenle havanın tadı çıkarılacak bir tatil yapmak kaçınılmazdır. Adatepe köyünün günümüzdeki halini alması yaklaşık olarak 1980’li yıllarda olmuştur. O yıllarda bir grup aydın kişilerin köye gelmeleri ve köydeki evleri satın alıp, restore etmeleri sonucunda köy şu anki güzelliğine kavuşmuştur. Köyde 100 den fazla ev bulunur ve bunların hepsi restore edilerek güzelleştirilmiş ve sosyal hayata kazandırılmıştır. Evlerin güzelliği, İtalya’nın köylerini andıran bir görüntü oluşturur. Evlerin büyük bir çoğunluğu taş Rum evleri olmakta ancak arada Osmanlı tipi konaklara da rastlamak mümkündür. Köyün temizliği ise yardımlaşarak yapıldığı için her daim temizdir. Tarihi gezilecek yerleri ile de Adatepe köyü ziyaretçilerine güzellikler sunar.

Gezilecek ve Görülecek Yerler

Taş Mektep:

 Taş mektep, 1947 ile 1985 yılları arasında hizmet vermiş ancak daha sonra öğrenci azlığından dolayı hizmete kapatılan bir köy okuludur. Daha sonra Adatepe köyünü keşfeden âlim insanlar tarafından kiralanmış, restore edilmiş ve felsefeyi, sanatı, tarihi ve edebiyatı barındıran bir atölye ve düşünce merkezine getirilmeye çalışılmıştır. Taş mektebi bir düşünce atölyesine çevirmeye çalışanlar arasında ise akademisyenler olduğu gibi birçok sanatçı da olmaktadır. taş mektebin oluşum amaçlarından biri ise okulu uluslar arası platforma oturtup, bilgi ve düşünce çeşitliliğini dünyaya ulaştırmaktır. Günümüzde ise taş mektep çoğunlukla yazları faaliyet göstermektedir. Gezilmesi gereken Adatepe köyünün tarihi değerlerindendir.

Zeus Altarı:

 Zeus Altarı, mitolojide Hira olarak bilinen Adatepe köyünün sırtını yasladığı bir tepedir. Efsaneye göre Hera, Afrodit ve Athena’nın katıldığı güzellik yarışması bu tepede gerçekleşmiştir. Tepe, konum olarak denizin dibinde olduğu için tepeye çıkıldığında muazzam bir manzara ile karşılaşılmaktadır. Aynı zamanda Zeus Altarı’nın, İlyada destanında geçen “gargaros”adlı tepe olduğu iddia edilir. Efsaneye göre Zeus, Truva savaşını bu tepeden izlemiştir. Bu iddiayı kanıtlar nitelikte olan ise Zeus Altarı’nın dikkatli bir şekilde incelendiğinde merdivenler çıkılarak ulaşılan kayadan bir taht olduğu görülür. Bu taht bütün körfeze hâkim olduğu için anlatıla efsanelerle eşdeğer olmaktadır. Adatepe köyünün gezilmesi ve manzarasının tadı çıkarılması gereken güzel yerlerindendir.

 Zeytinyağı Müzesi:

 Zeytinyağı müzesi, 2001 yılında, Küçükkuyu’da bulunan bir sabunhanenin dönüştürülmesi ile oluşturulan bir müzedir. Müzenin içinde komşu köylerden toplanmış zeytin, zeytinyağı ve sabun üretimi için gerekli araçlar, taşıma ve saklama kapları, toplama aletleri ve daha birçok araç-gereç sergilenmektedir. Küçük ve tatlı bir müzedir.

Mıhlı Çayı ve Taş Köprü:

 Mıhlı çayı, doğal bir şekilde oluşmuş olan görülmeye değer bir çaydır. Kaz Dağlarından denize doğru inen sayısız çaylardan yalnızca biridir. Çaya ulaşmak için geçilecek olan Taş Köprü de uzun bir tarihi olan güzelliklerdendir. Aynı zamanda Taş köprü geçildikten sonra restoresi yapılmış olan değirmen de görülmeye değer güzelliklerdendir.

Hüseyin Meral Zeytinyağı ve Sanat Evi:

 Hüseyin Meral zeytinyağı ve sanat evi Hüseyin Meral isimli şahsın ismini verdiği ve içinde zeytin sütünün üretimini yaptığı yerdir. Bu yer vitamin ve antioksidan bakımından zengin bir yapıdadır. Kaz dağlarının eteklerinde 300-400 metre yükseklikte olan zeytin ağaçlarının tek tek el ile toplanarak aynı gün içinde eski usul taş ile ezilerek süt çıkma işlemi yapılır. Gezilmesi gereken Adatepe köyünün nadide güzelliklerindendir.

Etiketler: ,